Sındır'dan samimi açıklamalar

BORNOVA Belediye eski Başkanı Kamil Oktay Sındır, bugün tartışılan özel idare malları konusunda, seçim telaşındaki belediye başkanlarının yeterli mücadeleyi vermediğini söyledi. Kendisinin Valilik'teki toplantıya katılıp Çiçekliköy'deki bir restoranın Diyanet'e verilmesini önlediğini söyleyen Sındır, diğer başkanların ise bürokratını gönderdiğinin altını çizdi.

Haberler / Yerel Politika

6 Temmuz 2014 Pazar 10:59

PAYLAŞ

İZMİR - Karşıyaka Rotary Kulübü'nün Otel Kaya Prestige'de düzenlenen toplantısının konuğu bu kez Bornova eski belediye başkanı Kamil Okyay Sındır oldu. 2440'ncı Bölge geçen Dönem Guvarnörü Esat Kardıçalı ile kulübün geçen dönem başkanı Yasemin Reşitoğlu'nun da katıldığı toplantının konukları arasında Konak eski Belediye Başkanı- Gazeteci Erdal İzgi ile Karşıyaka'nın eski başkanlarından A. Kemal Baysak'ın yanısıra Avukat Enis Dinçeroğlu da yeraldı. Özgeçmişinin okunmasından sonra mikrofona davet edilen başkan Kamil Okyay Sındır, geçirdiği başkanlık döneminden, aday gösterilmemesine kadar yaşadıklarını samimiyetle anlattı.

Yeniden aday olabilmeyi dilerken, kendisi dışında üniversite tarafından yapılan kamouyu yoklamalarında yüzde 70'lere varan oy oranına rağmen, kendisiyle görüşülmesine de rağmen parti meclisinde başkasının aday gösterildiğini ifade eden Sındır, “Herkes tepkimi bekledi. Ben de insanım, egolarım, duygularım var, ben de kızabilirim, kızmalıyım, kızabilmeliyim. Bu duygular insani duygular. Ben de kendime göre doğru olmayan bir karar verildiğini düşünüyordum ama, toplumda ciddi, önemli bir sevgiyi büyütmüş olduğumu gördüm ve bunu kaybetmemek, 'koltuk sevdalısı' dedirtmemek adına durdum. Bunun sadece benim şahsi meselem olmadığı, partinin başarısının esas olduğu, iktidara gelip ilkelerini ve programını uygulamadaki başarısını gözümün önüne getirdim. Kente hizmetin daha önemli olduğunu düşünerek kişisel mesele olmaktan uzak olmasını gerektiğini düşündüm. Bütün egolarımı, öfkelerimi, hırsımı bir kenara koydum. Siyasi partilarden çok teklif geldi. Hepsine cevabım ayrı oldu: 'beni onurlandıran teklifinizi kabul edemeyeceğim. Teşekkür ederim.' Çünkü, yapılan bir yanlışsa benim yapacağım yanlış önce şahsıma, sonra da partimize, hepsinden den önemlisi ise kentimize ve ülkeye zarar vereceğini düşünerek, yerime aday gösterilen arkadaşımı desteklemeyi uygun gördüm. Geçtiğimizi 5 yıl benim hayatımda önemli bir zaman dilimi. İyi şeyler geride bırakarak, yaptığımız hizmetlerle kentimizin, insanlarımızın yaşam kalitesine bir değer katmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşıyorum" dedi.

İzmir'de uzun süreden beri gündemi meşgul eden Özel idarenin mallarının paylaşımı ile ilgili soruları da yanıtlayan Sındır, kanun ile yeni kurulan 14 yeni belediyeyle Büyükşehir Belediyesi sayısının 30'a yükseldiğini, köylerin, beldelerin ilçelere bağlandığını, büyükşehirlerin yetki sınırının mülki sınıra dönüştüğünü hatırlattı.

Sındır şöyle konuştu:

“Büyükşehirlerin olduğu illerdeki özel idareler tasfiye edildi. Köyler, beldeler kapatıldı. Tüzel kişilik olarak sahip olduğu taşınır, taşınmazlar, paralar, personel var. Kanun ilk mahalli idareler genel seçimine kadar bütün dağıtılımın paylaşımını şart koşuyor. Ne zaman yapıldı 30 Mart'ta. Biz bu gün tanınır, taşınmazlar devroldu mu, devrolacaktı, ona gitti, buna gitti tartışmaları yapıyoruz. 30 Mart'a kadar bitmesi gerekiyordu. Ben, Bornova'nın köyleriyle ilgili taşınır taşınmazlarla ilgili olarak 13 Mart'ta valiliğe gittim. Bir sürü taşınmaza Diyanet diye yazmışlar. İtiraz ettim. Köylerde bir okul milli eğitime, cami diyanete, sağlık tesisi varsa sağlık bakanlığına devredilsin istedim. Müftü dahil il müdürleri oradaydı. Düşünsenize Çiçekli'deki içkili bir restoranı bile diyanete yazmışlar. Verdiğim mücadele ile bunların hepsini kurala bağladık ve tek başıma bütün müdürlerin huzurunda belediyeye, İZSU'ya, Büyükşehir'e verilmesi gerekenleri kararlaştırdık. Bütün belediyelerin program dahilinde o gün köylerin mal varlıklarıyla ilgili toplantıya gelmeleri gerekirken ilçe belediye başkanı yerine bürokratını göndererek Vali yardımcısının, il müdürlerinin karşısında 'siz nasıl uygun görürseniz efendim' demek zorunda bıraktı."

İLÇELERİN DE ÇAĞRILMASI GEREKİYORDU

Özel idarenin mallarının paylaşımındada yasa gereği Büyükşehir'in yanı sınıra ilçelerin de çağrılması gerektiğini vurgulayan eski başkan Sındır, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çağırmamalarına karşın biz örneğin yarış pistiyle ilgili olarak iki kez yazdık. Bu olay, yasanın öngördüğü bir takım aksaklıklar olsa da tamamen uygulamanın yaşadığı sorundur. İzmir'in malları Bana göre de Sn. Aziz Kocaoğlu'nun da ısrarla üzerinde durduğu gibi belediyelerin üzerinde olması gerekir. 30 Mart'da belki partiler değişecek yeni gelenler başka uygulaması getirmesin diye ya gözlerden kaçtı ya dikkat edilmedi ve bir ay önce Vali 'herşeyi hazineye devrettim' dedi. Kanun uygulanmamış görülüyor. Bütün hayatım boyunca kamu devlet deyince bütün kurumların elbirliği, işbirliği içersinde görev yapmasını savunmuşumdur. Ama bu tür kente hizmet ve yatırım alanı olarak hizmet duyulan şeylerinde yerel yönetimlerin üzerine verilmesi gerekir diye düşünüyorum."

Kamil Okyay Sındır'ı kutlayan Kulüp Başkanı Barış Kaşka, günün anısı olarak bir plaket ve kulüp bayrağı verdi.