Ege Postası
Geri

Yıldırım: “Üzüntümüz büyük ama”

AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, “Gezi Olayları sırasında yaralanan,önceki gün hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesine başsağlığı dileyerek, “Gezi olayları sırasında yaralanan Berkin kardeşimiz, yavrumuz da hakkın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin. Tabi ki üzüntümüz büyük ama en zor şartlarda bile, bu topraklarda düşmana karşı tek yürek olmuş bu millet kendi arasında eğer bir ayrışmaya başlarsa bu bize düşmanın verir" dedi.Yıldırım, Berkin'in ölümünü protesto eylemleri sırasında, Aziz Kocaoğlu ve milletvekillerinin İzmirliler'i kışkırttığını öne sürdü.
Yıldırım: “Üzüntümüz büyük ama”
Haberler / Yerel Politika
12 Mart 2014 Çarşamba 12:43
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
ONUR ÇAKIR (HABER MERKEZİ) - Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanan ve İzmir’e gönderilen Zübeyde Hanım Anı ve Eğitim gemisinin Karşıyaka İskelesi’nde gerçekleştirilen hizmete giriş törenine AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, AK Parti Karşıyaka Belediye Başkan adayı Tanfer Kemerli, AK Parti İzmir Milletvekilleri Mehmet Tekelioğlu, İlknur Denizli ve vatandaşlar katıldı.

Binali Yıldırım, CHP'li milletvekillerinin "Dün akşam vali, emniyet müdürünü aradık, ulaşamadık” sözlerinin hatırlatılması üzerine “Bize gerek kalmadı, Aziz Kocaoğlu ve milletvekilleri müdahale ettiler. Gittiler, kışkırtmayı sonuna kadar yaptılar. O esnada, vali de, emniyet müdürü de olayları yatıştırmak için canhıraş şekilde çalıştılar. Telefona bakacak halleri de yoktu. Önce bu şehri emininin görevi, olayları kışkırtmak değil, olayları yatıştırmaktır. Yani kamu malının zarar görmesine, milletin arabasının, dükkanının, eşyasının tahrip edilmesine seyirci kalmak, teşvik etmek değildir. Şehri emini demek, şehirde insanların kendisinden emin olduğu insandır. Sorumluluklarını, sayın belediye başkanının bilmesi gerekir.  İzmirliler fevkalade rahatsız olmuştur” dedi. Yıldırım, Aziz Kocaoğlu’nun "TOMA'lara su vermeyeceğiz" açıklamasıyla ilgili de, “İnternetteki görüntülere bakın, ne olduğunu göreceksiniz” dedi. 

BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI
Yıldırım, İstiklal Marşı’nın kabulünün 93. yılının kutlandığını hatırlatarak, “

Korkma diyerek başlayan başka istiklal marşı yok. Mevlam bu millete tekrar İstiklal Marşı yazmayı nasip etmesin” dedi.

BERKİN’İN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Yıldırım, Gezi Olayları sırasında yaralanan, uzun süre komada kaldıktan sonra önceki gün hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ailesine başsağlığı dileyerek, “Gezi olayları sırasında yaralanan Berkin kardeşimiz, yavrumuz da hakkın rahmetine kavuştu. Allah rahmet eylesin. Ailesine sabırlar diliyoruz. Bu ülkenin birliği beraberliği kardeşliği her şeyin üzerinde gelir. Ne olursa olsun bu böyledir. Tabi ki üzüntümüz büyüktür ama en zor şartlarda bile, bu topraklarda düşmana karşı tek yürek olmuş bu millet kendi arasında eğer bir ayrışmaya başlarsa bu bize düşmanın veremeyeceği zararı verir. Şartlar ne olursa olsun kardeşliğimizi korumamız geliştirmemiz lazım. İzmir birlikte yaşamanın, birbiri ile müsama içerisinde yaşamanın örnek şehirlerinden biridir. Asırlardır İzmir farklı kültür ve inançlarda yaşayan insanların bulunduğu şehir oldu. Farklı düşünebiliriz, gözlerimizin rengi farklı olabilir ama unutmayalım gözlerimizden akan yaşın rengi aynıdır. Birlik ve beraberliğimiz vazgeçilmez unsurdur” dedi.



ZÜBEY’DE HANIMIN HATIRASI
AK Partili Yıldırım, hizmete giren eğitim ve müze gemisiyle Atatarük’ün annesi Zübeyde Hanım’ın anısını yaşatmayı hedeflediklerini belirterek şunları söyledi:

“Bu gemi 1987’de şehir hatları adına inşa edilmiş İstanbul’da taşımacılık yapmış ve o hizmeti yapıp ömrünü tamamlamıştır. Zübeyde Hanımın isminin yaşaması ve gençlerimize amatör denizciliği öğreten bir yüzen müze olarak hizmet vermesini istedik.  Bu gemi sadece bir müze değil aynı zamanda eğitim salonu ve atölyeleri ile öğrencilerimize destek verecek. Bu yüzer gemi şimdilik Karşıyaka’da gençlerimizin ziyaretine açık olacak. Bu bütün İzmir’in yüzer denizcilik müzesi Zübeyde Hanım’ın anılarını yaşatan gemi olacak. Zübeyde Hanım, Atatürk hepimizin değeri. Geminin tüm aksanı elden geçti. İstenirse başka yerlere de gidebilir”

İZMİR KÖRFEZİNDE HİZMET EDEN GEMİLERDEN DAHA İYİ DURUMDA!
Yıldırım, Zübeyde Hanım Anı ve Eğitim Gemisi’nin Körfez’de hizmet veren gemilerden daha iyi durumda olduğunu belirterek, “Körfezde ulaşım için çalışan gemilerden daha iyi durumdadır. İzmir Körfezinde çalışan gemilerin yaş ortalaması 30. O yüzden de Körfezdeki denizci taşımacılığı beklenen ilgiyi görmüyor. 36 bin İzmirli ayağımız dibindeki doğal asfaltı yeterince kullanamıyor. Onun yerine sahilden karayolundan gitme zorunda kalıyoruz. İnşallah bunların hepsi değişecek. İzmir deniz ulaşımda da metroda da, toplu taşımacılıkta da hak ettiği yere gelecek. 30 mart bir anlamda her ne kadar bir referandum havasına sokulsa da İzmir için yerel hizmetlerin başlayacağı tarih olacak. İzmir’in geleceği için tabi ki bugüne kadar emek sarf eden herkesin başım gözümüz üzerinde yeri var. Ama İzmir daha iyisine layık. İzmir’in daha iyisini layık olduğunu ben değil İzmirliler söylüyor. İzmir Türkiye’nin ilklerinin şehri ama maalesef İzmir de ilklerden ne var derseniz birinci olduğu tek konu imarsız ruhsatsız yapılardır. İzmir bunu hak etmiyor. İzmir tarihte nasıl yer aldıysa gelecekte de öyle olmalıdır. İzmir bugün 30 yılını özlemek yerine gelecek 30 yılını hayal etmek olmalıdır. Herkes İzmir’in 30 yıl öncesini anlatıyor. Geçmişi değil şehrimizin geleceğini kurgulamamız, hayal etmemiz lazım. Bunun için bu yüzer gemi, müze, bir yandan büyük Atatürk’ün validesi Zübeyde hanımın hatırasını yaşatırken, genç yavrularımıza denizciliği öğretecektir” dedi.



ALEVİ DERNEĞİNDE SUKUNET ÇAĞRISI
Yıldırım, törenin ardından Karşıyaka Çarşısı'nda bulunan Evrensel Alevi  Bektaşi Birliği Karşıyaka Şubesi'ni ziyaret etti. Burada Dernek Başkanı Ali İhsan Şahin ve yönetimi ile bir araya gelen Yıldırım, "İnsanların din üzerinden birbirlerini yorması aramızdaki ayrışmayı artırır. Ateşi körüklemek değil söndürmek gerekir. İnsanlar Alevi, Sünni ya da inançsız olabilir. Allah 'bana ulaşan yollar nefes alıp veren canlı sayısı kadardır' diyor. Kimse 'benim yolum en iyisidir' dememelidir. Sizleri sorumlu duruşunuzdan dolayı tebrik ediyoruz. Gezi olaylarında hayatını kaybeden bir kardeşimiz var. Hiç birimizin arzu etmediği bir konu. Bu iş üzerinden insanların çatışmaya girmesi, huzurun bozulması ve kaos ortamının oluşmamasına da ön ayak olunmaması gerekiyor. Bu tip olayların bu ülkeye faydası olmaz. Yıllardır insanlarımızı kaybettik. Maddi kaynaklarımız gitti. Sonunda elimize birşey geçmedi. Elimize kalan kardeşliğin zarar görmesi, birliğimizin zedelenmesi oldu. Anlamsız kavgalarla Türkiye yoluna devam etmemelidir. Kardeşliği arttıracak yolları seçelim. Birbirimizi sevmeliyiz. Ayrılıklarımızı görmeyerek birliklerimizi ön plana çıkartmalıyız. Hangi müslüman oğluna Yezid, Muaviye koydu. Ama evlatlarımız içinde ismi Ali, Muhammet, Binali olan var. Bu bizim Ehli Beyt sevgimizden geliyor. İnançlar ve değerlerimiz husumet aracı olmamalıdır. Farklı inançlar olabilir. Önemli olan istikamet ve hak yoludur. Çok büyük bir sorumluluk taşıyorsunuz. Bizim de amacımız ülkenin gelişmesi ve kalkınmasıdır. Şehirde yaşayanların ideolojik saplantılardan kurtularak hizmeti görmesini istiyoruz. Hamaset ve ideoloji işin kolayıdır. Bunun müşterisi çok olabilir ama faydası yok. Şehirdeki altyapı, imar, ulaşım sorununu bunlar çözmüyor. Bayraklı'nın Onur Mahallesi'ne, Karabağlar'a, Konak'a ve Buca'ya fayda getirmez. İnsanlar orada bir iki çağ geride yaşıyor. Biz gerçeklerin konuşulmasını istiyoruz. Bizi kimse çatışma içine çekemeyecek. Seviyeyi asla düşürmeyeceğiz. Bütün STK'lara gönlümüzü açacağız. STK bizim belediyecilik anlayışımızda en önde olacak. Sizlerin sesini belediyelerde en iyi şekilde duyurmak için en iyi şekilde çalışacağız. Katılımcı ve sosyal belediyecilik anlayışını getireceğiz" dedi.


Yıldırım, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’li Milletvekillerinin İzmir’deki olayları yatıştırmak, olayların önüne geçmek yerine sokakta olayları ateşlemek üzere hareket ettiğini belirterek ‘Bu kentin şehri emini yani başkanı vatandaşların zarar görmesini, esnafın zarar görmesini engellemekle görevlidir. Ama maalesef öyle yapılmadı” diye konuştu.  

UZUN TUTUKLULUK DOĞRU DEĞİL
Yıldırım, konuşmasında mahkeme kararları ile cezaevlerinden çıkan isimlerin durumunu değerlendirdi. Yıldırım, "Bu kararlar beraat değildir. Davalar devam ediyor. Anayasa Mahkemesi 5 yılı aşkın tutukluluk sürelerinin uzun olduğuna karar verdi. Mahkemeler bu yüzden karar verdi. En son yargı reformu ile hangi suçla yargılanırsa yargılansın tutukluluk süresinin 5 yılı geçmeyeceğini öngörüyor. Tutuklu isimler yargı reformu olsasa çıkmazdı. Siyaset yargılama yapmıyor. Mahkemeler zamanı etkin kullanmadığı için tutukluluk süreleri uzadı. Mağduriyetler uzadığı için siyaset böyle bir tedbir aldı. Dışarı çıkanların davaları sürüyor. Adalet ne karar verir bilemem. Delil karartacak birşey, kaçma şüphesi yoksa, her şey biliniyorsa insanların içeride tutulmasının bir anlamı yok. İnşallah sundan sonraki yargı süreci de hızla ilerler ve adalet tecelli eder. Hukuk da bu meseleler ile meşgul olmaktan kurtulur. Bunların Türkiye'ye faydası yok. İnsanlar arasında ayrımcılığı körüklüyor. Enerjimizi ülkemizin geleceği için harcamalıyız. Şu 15 gün geçse de insanlar normal hayatına geri dönse. Yaşananlar esnaf ve iş dünyasında olumsuzluk oluşturdu. İnsanlar geleceğe yönelik plan yapamıyor. Bir iktidarı sevmeyebilirsiniz ama ona zarar verirken ülkeye zarar verirseniz bunun bedelini herkes öder. Seçimlerle iktidar nasıl başa geldiyse halkta kötü intiba olursa halk iktidarı indirir. İktidarı sokakta indirmeye çalışmak doğru değildir. Bunun adı muhalefet. siyaset değil iktidarı sokakta oluşturmaya çalışan anti demokratik oluşumlara destek vermektir. Özellikle şehrin emininin sokakta olmasını yadırgadım. Şehrin emininin olayların önüne geçmesi lazım. Emniyet müdürü ve valiyi suçlamakla bu iş olmaz" dedi. 

BİZ DE KAPI KAPI DOLAŞIYORUZ
Yıldırım, "Cemaat kapı kapı dolaşarak AK Parti'ye oy vermeyin diyor. Ne düşünüyorsunuz" sorusuna ise, "Seçim zamanı herkes çalışmalarını yapıyor. Biz de kapı kapı dolaşıyoruz. Bize oy vermelerini istiyoruz. İnsanların değerlerini aşındırma hakkı yok. Dini değerlerimiz var. Bunları da tartışmaya açtığınız zaman elimizde birşey kalmaz. Maalesef bu olaylarda yaşıyoruz 

TAKIM TUTAR GİBİ PARTİ TUTMAYACAĞIZ
Dernek Başkanı Şahin, "Alevi Bektaşi kültürünün İzmir'de muhafazakar ve inançlı kesimini temsil ediyoruz. İzmir'de 6 binin üzerinde üyemiz var. Genç Alevilerimizin kullanılmasına, dinden imandan kopmasına engel olmaya çalışıyoruz" dedi. Şahin, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın alevi dedeleri için başlattığı 'hac ve umre' ziyaretlerine katılacaklarını söyledi. Şahin, "Bir dahakine biz de gideceğiz. Dedelerimiz ve yönetim kurulu üyelerimiz ile ikinci kabilede varız. Bizim yer sorunumuz var. Bir evde birden fazla üye yapmadığımız için üye sayımız az olabilir. İzmir'de inanç ve ibadet ile ilgili önemli etkinliklere ve faaliyetlere imza atıyoruz. Siyaseten klasik alevi derneğinden öteyiz. Bizim için inanç önemlidir.  Çalışan ve hizmet edenin yanındayız.  Artık alevilerin futbol takımı tutar gibi parti tutmasını istemiyoruz.  Mevcut yönetimin yaptıkları ortadadır. Ayrıca sizin de bakanlığınız döneminde yaptıklarınız ortadadır" diye konuştu.  

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası