Bloğundaki yazıları beğeniyle izlenen Av. Rıfat özer, “Politikacı Lezzetler” başlıklı son yazısında, İzmirli gazeteci rahmetli Nihat Dağdelen’i ve İzmir yerel siyasetinin renkli siması rahmetli İbrahim Yılmaz’ı anlatırken peşi sıra Bergamalı ünlü çevreci activist Oktay Konyar’dan da söz etmesi, daha önce birkaç kez olduğu gibi sevgili Oktay Konyar’ın yaşayıp yaşamadığı yine tartışma konusu oldu. Neyse ki Bergamalı dostlarımızdan kendisinin sağlık haberlerini alınca sevindik.
Konuyla ilgili ilk tartışma, bir süre önce SHP’nin son İl Başkanı Hilmi Değirmenci’nin facebook’daki bir yazısına yorum yapan bir arkadaşı, Oktay Konyar’dan söz ederken “Rahmetli” diye söz edince başlamıştı.
O yorumu okuyan Av. Rıfat Özer’in kafası karışır; hemen kırk yıllık dostu Oktay Konyar’ı cep telefonundan arar; sesini duyunca, “ Şükürler olsun, yaşıyormuş.” diye sevinir…
Karşılıklı kısa bir hoş-beşten sonra Oktay Konyar, “Rıfat ağbi, Karşıyaka’da eski arkadaşlar nası? İyiler m? Ölen falan var mı'” Diye sorunca Rıfat Özer, “Oktay, sen şimdi başkasını bırak; Hilmi Değirmenci’nin Facebook’unda okudum sen ölmüşsün yav! Yoksa öbür dünyadan mı konuşuyorsun'”
“Sayın Rıfat Özer, ben şu anda Dikili sahilinde küçük bir meyhanenin bahçesindeyim. Gökteki yıldızların altında rakı kadehimle Nilüfer’in, “İspanyol Meyhanesi” adlı şarkısını dinliyorum… Telefonunu kulağını iyice yanaştır; şarkıyı sana da dinleteyim…”
Oktay Konyar, Bergama Ovacık’taki altın madenini protesto etmek için Bergamalı köylüleri otobüslerle Ankara’ya götürerek, don-gömlek! Ankara caddelerinde dolaştırdığı için tutuklu bulunduğu cezaevinden, “Ben kuşların, böceklerin, sardunyaların savunucusuydum. Şimdi cennette onların arasındayım.”diye mezar taşına yazı yazılması için ailesine bir vasiyet de göndermişti.
Dünyanın en güzel insanlarından ve bir çuval bıyığı ve başındaki köşeli köylü kasketiyle Rus çarı “Deli Petro”ya benzetilen Oktay Konyar’ı her gördüğümde, yeşil ve temiz bir dünya için umutlanırım hep.
Doğası her geçen gün çirkinleşen dünyamızın güzel insanı sen çok yaşa.