Evet, o atanacak, bu olacak, şunun adamı gelecek derken, geçen hafta başı CHP İzmir’in yeni başkanı belli oldu.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Şenol Aslanoğlu isminde karar kıldı.
Aslanoğlu, atandıktan sonra İzmir İl Örgütü’nde bir uğultu oldu.
Kapalı kapılar ardında ürkek bir sesle “E ama bu sermayenin adamı” diye…
Yankısı bile olmadı… Gerisini siz düşünün!
Eskiden olsa yer yerinden oynardı!
CHP’de örgütlülük bilinci yavaş yavaş yok oluyor!
Sermaye hakim olmaya başladı!
Tabii bunu genel ve yerel seçim süreci geldiğinde, yapılan atamalarla birlikte daha net göreceğiz.
Neyse bize sadece, CHP İzmir İl Örgütü’ne ‘hayırlı olsun’ demek düşer!
****
Gelelim atandıktan sonra yaşanan 5 güne…
Aslanoğlu, 9 Ocak Pazartesi akşama doğru atandı.
Yeni Başkan ilk açıklamasını 10 Ocak Salı günü yaptı!
Neydi bu açıklama; 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla verdiği mesajdı…
Aslanoğlu açıklamasının özünde, Türkiye’nin basın özgürlüğü ve tutuklu gazeteciler sıralamasındaki yeri sebebiyle yaşanan utançtan bahsediyordu.
11 Ocak’ta görevi eski başkan Deniz Yücel’den devraldı.
12 Ocak sabahı il yönetimi toplantısı ardından il yönetim kurulu üyeleriyle Atatürk Anıtı’na çelenk sundu.
Sabah il yöneticileriyle gerçekleştirdiği toplantıda konuşulanlar tabii ki basına yansıdı! Aslanoğlu, mevcut yönetcilere, belediye personeli olanların yönetimde olmayacağını bildirmiş.
Şimdi belediyede çalışan yöneticiler kara kara düşünüyor!
“Ne yapacağız” diye!
Tabii CHP’de siyaset yapan herkes ‘patron’ değil!
Parti tasfiye iddialarıyla çalkalanırken, Aslanoğlu ilk saha çalışmasını Menderes’te yaptı.
Pazaryeri ziyareti, ilçe örgütü toplantısı ve İzmir’e dönüş.
Akşam ise il binasında metropol ilçe başkanlarıyla toplantı yapıp başkanlardan yeni oluşacak yönetim havuzu için 4’er 5’er isim istemiş.
Yeni başkan, 13 Ocak Cuma sabahı ilk toplantısını basın mensuplarıyla yaptı.
Aslanoğlu toplantıda hedeflerini, neler yapılacağını ve yol haritasını açıklarken, gazeteciler hakkında yaptığı açıklama ise CHP İzmir İl Başkanı olarak yaptığı ilk açıklamayı gölgede bıraktı.
Tam “Başkan hızlı başladı” diyecektim.
30’da 30 gibi ‘büyük’ hedefler koymuşken!
“Patron”luğunu gösterdi.
10 Ocak’ta
“Basın özgür olmalı, özgürlük ve demokrasi” naraları!
13 Ocak’ta
Gazetecilere aba altından sopa!
Aslanoğlu özetle şunları söyledi “Bir internet sitesi açarak ve aleyhimize birşeyler yazarak süreç yönetilmek isteniyorsa buna sadece ben değil tüm örgütün müdahil olmasını sağlayacağım.”
Ne demek şimdi bu?
Ya dilinin kemiği yok ya da alenen gazetecileri tehdit ediyor.
3 günde gelinen nokta!
Bakalım bu yeni dönemde daha neler göreceğiz!