POLİTİKA
EGEPOSTASI- CHP önceki dönem İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, TR35 TV’de yayınlanan Birol Soylu ile 10. Köy programında önemli açıklamalarda bulundu.
BÜLENT TEZCAN’A AĞIR ELEŞTİRİLER
Eski Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan,’a ağır eleştirilerde bulunan Tacettin Bayır, “Ülkede mutfak yangın yeriyken, demokrasi askıya alınmışken hala bu ülkeyi 20 yıldır yönetenler nasıl seçiliyorlar. Bunu böyle söyleyerek topu bir yere atmıyorum. Biz de kendimizi gözden geçirmeliyiz. Belki de bugün geldiğimiz noktada değişim konuşulmaya başlandı. CHP’de bir değişimden söz ediliyor ama nasıl bir değişim? Bazı yüzlerin değişmesi mi? 13 yıl önce il başkanıyken o zamanın genel başkanları hala belirleyici rollerdeydi. İzmir’in milletvekili seçiminin sorumlusu Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’dı. Mevcut vekil adaylarına gidip Tezcan’a müracaat edin dediler. Ben 40 yıllık bir partili olarak kendisiyle 5 dakika görüşemedim. Benim 5 dakika görüşemediğim adama ilk defa aday olan kişi nasıl ulaşacak? Milletvekili sıfatını taşıyacak kişiyi orada kapı kulu yapmaya kimsenin hakkı yoktur. Her zaman çıkıp yüksek sesle ön seçimi savunmamızın sebebi bu. Tezcan bugün değişimcilerin bayrağını tutuyor. O zaman, ‘benden başlayın’ diyeceksin. Sen söylersen inandırıcı olur. 6 dönemdir vekil oldu, hiçbir zaman ön seçime girmedi” dedi.
“DENETİM MEKANİZMASI YOK”
Parti içinde yaşanan sorunlardan bahseden Tacettin Bayır, “10 yıldır partiyi Büyükşehir Belediye Başkanları yönetiyor. Bu iş neden böyle gidiyor. Bizim geleneğimizde parti başkanlar üzerinde bir denetim mekanizması kurulmuştu. İl Başkanı Büyükşehir’in grup başkanıdır. Belediye meclisinde sosyal demokrat politikalara uygun kararların denetimini İl Başkanı yapar. Siz, denetleyecek kişiyi kendiniz seçerseniz ve baskı yaparsanız, çalışan birimlerinizin müdürleri işe alma vaadiyle delegeleri yönlendirirse bu durum bu şekilde gitmez… Belediye başkanı belediye başkanlığını, milletvekili milletvekilliğini, parti örgütü ise yöneticilik yapacak. Bu CHP’de böyle, AKP’de böyle değil. Onların başarısıyla bizim başarısızlığımızı bir masaya yatırmamız lazım. Burada hata mı yapıyoruz diye bakmamız lazım. Bizim örgüt olarak disiplinli çalışma modelini, otokontrol sistemiyle oluşturmamız lazım. Il ve ilçe başkanlarının çalışmalarını denetleyecek ekipler oluşturulmalı ve MYK’ya bir rapor sunulmalı. İzmir’de son seçimlerde çalışma planı yapılmadan çalışıldı. Ben eski vekil olarak mevcut başkana, ‘beni nerede görevlendireceksiniz’ diye sordum ve yazılı bir program yapılmadığını söyledi. Genel Başkan yardımcısı olarak 2. Sıraya koyulan 2 arkadaşa talimat veremediğini söyledi. Buna tepki göstererek, ‘onlar sadece vekil adayı, genel başkan yardımcılığı yok’ dedim. Nedense böyle bir çalışma programı yapılmadı. Serbest çalışmada ön plana çıkmadım. İlçe başkanlarından davet aldım ve başkanlar bize çalışmaların yetersiz gittiğini söyledi” diye konuştu.
4 VEKİL KAYIP!
CHP’nin kaybettiği vekil sayısına dikkat çeken Bayır, “ 7+7 14 vekille İzmir temsil edilirken, bugün 10 vekille temsil ediliyor. 4 vekil kaybedilmiş. Türkiye için 39 milletvekili. Erdoğan, anayasa değişikliği için neye güveniyor? İttifaka giden 39 vekil, anayasa için onay verecek mi? Umarım bir yanlış yapmazlar. O zaman ben kahrımdan ölürüm. Genel Başkana lafım yok ama doğru gitmeyen şeyler var. Değişim adı altında partiyi kamplaştırarak, bir ayrışmaya neden olunmaması lazım. Birileri dışarıdan bölünmeyi bekliyor. CHP’nin eski çıraklarının parti kurmasıyla oy kaybediyor, AKP ise küçük partileri yutarak devam ediyor. Biz ise kendi içimizden yeni parti doğuruyoruz. Biz 40 yılda 8 tane genel başkan değiştirdik. Sadece genel başkanın değişmesiyle sonuyç alınmıyor. Genel Başakların etrafında yardımcılık ve danışmanlık yapan çarkın değişmesi gerekiyor. O çarkın dişlileri değişmesi gerekiyor. O çarkın laiklik cümlesini söyletmiyor. Son seçimlerde sen evlatlarının üzerini çiziyorsun, yerlerine AKP’den kopan partiye vekil veriyorsun” dedi.
YEREL SEÇİMLER İÇİN UYARI
İstanbul ve İzmir kongrelerini karşılaştıran Bayır, “İstanbul’da yaşanan son kongrede İzmir’le mukayese ettiğimizde endişemiz ortaya çıkıyor. Partiyi böldürmeyelim noktasında, İstanbul’daki ortaya çıkan sonuç dikkat çekici. Sonuçlar birbirine çok yakın. Listelerin yapılması da önemli. Kurultay delegeleri Ankara’da oy kullacak ve değişimciler ağırlıklı. İstanbul kongresi delege ağırlığı nedeniyle çok önemli. Ortada çok once giden bir tablo yok. Bu hafta içinde taraflar bir araya gelecek ve tabandaki kaynamayı durdurmak için değişimin nasıl olacağını çözmek zorundalar. Bunu çözmeden yerel seçime gidersek sonuç ağır olur” ifadelerine yer verdi.
“CHP TEK ADAM PARTİSİ DEĞİL”
Tüzük Kurultay’nda anlaşılması gerektiğini vurgulayan CHP’li Bayır, “Bundan sonra tek adam AKP’dir, CHP tek adam partisi değildir. Vekil ve belediye başkanlığı tespiti tek adama bırakılamaz. Zaten PM’deydi, ancak PM oluşması da pazarlıklarla oluyor. Sana oy veren üyelerdir, koy üyelerin önüne sandığı. Üyeler Genel başkandan, belediye başkanına vekiline kadar herkesi seçsin. Sol ve sosyal demokrat oyların tek partisi olan CHP’yi böldürmeyeceğiz,Ne yaparsak sosyal demokrat oylar yüzde 25’i aşamıyor sağdan birilerini getirirsek anca paritiyi büyütürüz anlayışındaki danışmanların verdiği akıllarla yola devam etmemeliyiz. CHP’de acilen Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu çizgiye getirilmesi ve fabrika ayarlarına geri döndürülmesi gerekiyor. ” dedi.
BLOK LİSTE AYIBI
Blok-Çarşaf liste tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP’li Bayır, “Blok-Çarşaf listenin şöyle bir tarafı var. Blok listede adaylar kendi listesini yapar. Çatışan bile olmuyor. Listeler yarışıyor ve seçilemeyen partililerde partiye küskünlük başlar. Bu kadar keskin yumurtaları birbirine kırdırmayalım. Bu işi çarşaf liste yapalım. İki listeyi bir araya getirelim ve delegeler kutucuklara çarpı işareti koysun. Seçilenlerin mutlaka partide emeği olanlardır. Kaybedenler ise kimseyi suçlayamazlar. Blok listenin sosyal demorkat partilerde konuşulması bile ayıp” ifadelerine yer verdi.
DELEGE SEÇİMLERİNE BÜROKRAT ELİ
Partinin acilen yapması gereken adımların olduğuna dikkat çeken Bayır, “Üye yapısı değişsin diyenlere şunu sormak lazım, delegeyi üye yapısı seçiyor, delege il başkanı ve kurultay delegesini seçiyor. O zamana kadar üye yapısından bir sorun olmuyor. Ön seçimi koyunca üye neden kötü oluyor? Ön seçim denilince sayı çoğalıyor, kontreol güçleşiyor. Sayıyı daraltıp delege sistemine getirdiğinizde delegeyi, kentin belediye başkanı iş vaadiyle yönlendiriyor. Ön seçimde parti yönetimini belediye başkanından alıyorsunuz. Büyükşehir belediye gücünü kullanınca Belediye şirketlerinin bürokratları ilçe kongrelerine müdahale ediyorlar. Bu sefer yapılan delege seçimleri ideolojik anlamda yapılmamış. Tüm seçimlerin ön seçimle yapılacak bir sisteme bağlanmalı. Örgütlere genel merkezden belirlenen adayların belirlenmesi veya Genel Merkez danışmalarının baskıları doğru değil. Bunlar partide kırgınlığa neden olmaktadır. Genel Merkez bunlara taviz vermemeli. Tüzüğe çarşaf yapıp, bir gün kala blok yapın diye baskı kurulmasını doğru bulmuyorum. Genel Başkanların kurultayda liste hazırlamaları ya da anahtar liste dağıtmaları önlenmelidir” dedi.
BÜYÜK KURULTAYA TEK ADAY GİDİLEBİLİR
4-5 Kasım günü yapılacak büyük kurultaya ilişkin açıklamalarda bulunan Bayır, “Partinin kutuplaşmadan kaynaklı bölünmeyi engellemeliyiz. Bu da abiler olarak bize düşüyor. Yeni seçilen delege arkadaşlarımız heyecanlı. Aklın yolu birdir. Sayın İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’nun ve Özel’in bir araya gelip görüşmesi gerekir. Bıçak sırtı bir noktaya gelmeden ortak akıl yürütülmeli. Yarışa tek adayla gidilebileceğini ön görüyorum. Bir proje yaratılmalı. Bizim ilk sınavımız yerel seçimler. Bu seçim öncesi CHP nelerle uğraşıyor dedirtmememiz gerekiyor. Biz iç çekişmelere odaklandık ama diğer tarafta adam emekli maaşıyla, asgari ücretle alay ediyor. Bunları gündemden kaçırıyoruz. Grup toplantılarında konuşuyoruz ancak ne kadar akılda kalıyor? Bizim üzerimizdeki yaftayı atmamız gerekiyor. Şu anki yönetim yafta daha fazla yapılsın diye uğraşıyor. Din olgusunu doğru kullanamıyoruz. Yerel seçimden önce kendimize çeki düzen vermeliyiz ” diye konuştu.
“İZMİR’DE İYİ PARTİ- AK PARTİ İTTİFAK YAPABİLİR Mİ?”
Yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP’li Bayır, “ Meral Hanım her yerde kendi adayımızla çıkacağız dedi. Bu çıkışla Meral Hanım partisine zarar verdiği iddia edildi. Meral Hanım kaybettiren olacağının farkında. Bir strançla bu işi lehime nasıl çeviririm diye düşünüyor. İstanbul’dan taviz vereceğim bunun bir bedeli olmalı diye düşünüyor ki İzmir’e geldiğinde İzmir için adayını açıkladı. Henüz çok erkendi. Kılıçdaroğlu’nun da Aydın’da Topuklu Efe’yi açıklaması bir stranç hamlesiydi. Burada beni ürküten bir şeyt var. Özlale ile AK parti’nin adayı olacağı iddia edilen Mahmut Özgener çok yakın. Acaba Akşener AK Parti ile ittifak yapabilir mi? İstanbul’a karşılık İzmir’i de isteyebilir. Akşener elini yükseltiyor. Geçen dönem Tire ve Kiraz’ı vermiştik. Bir kamuoyu araştırması yapılmadan yapılacak şey değil” dedi.
“TUNÇ BEY YUKARIDAN BAKIYOR”
İzmir için uyarılarda bulunan Bayır, “İstanbul ve Ankara’yı açıklayan Kılıçdaroğlu İzmir’i neden açıklamıyor? İzmir’deki rehavet beni ürkütüyor. Tunç Bey’in de yukarıdan bakan davranışları var. Bu davranışlar seçmenle arasına duvar örebilir. CHP İzmir’de kimi koysa seçimi alır anlayışı var. Bu böyle değil. İzmir’de vekilliklere 2 tane İstanbullu’yu getirdiler, biz bunu hak etmedik. O listeler düzgün olsaydı biz 8’i, 9’u zorlardık. Ben sabah adayları gördüğümde şok oldum” dedi.
Sayfa başına git
