Ege Postası
Geri

DNA analiz laboratuarısızlığı, yabancı şirketlerin işine yarıyor

Büyük sanayi ve teknoloji yatırımlarının ham maddesi olabilecek zengin canlı gen kaynaklarının şifrelerini çözecek DNA dizi analiz laboratuarlarının Türkiye’de bulunmaması, gelişmiş ülkelerin işine yarıyor. ABD ve Çin’deki şirketler,...
DNA analiz laboratuarısızlığı, yabancı şirketlerin işine yarıyor
Haberler / Güncel
2 Mayıs 2013 Perşembe 15:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Büyük sanayi ve teknoloji yatırımlarının ham maddesi olabilecek zengin canlı gen kaynaklarının şifrelerini çözecek DNA dizi analiz laboratuarlarının Türkiye’de bulunmaması, gelişmiş ülkelerin işine yarıyor. ABD ve Çin’deki şirketler, bilimsel ve teknolojik araştırmalara ışık tutacak bu gen kaynaklarının şifrelerini çözerek hem büyük paralar kazanıyor hem de önemli biyo enformatik bilgilere sahip oluyor. Konunun son derece önemli olduğunu ifade eden bilim adamları, bunun yanında bulunan genlerin patent hakkıyla ilgili bilgilerin de yabancı şirketlerine eline geçtiğine dikkat çekiyor.

İlaç ve gıda gibi insan yaşamını doğrudan ilgilendiren büyük sanayi sektörlerinin hammadde ihtiyacı, bulunan canlı gen kaynaklarındaki gizli şifrelerin çözülmesiyle karşılanıyor. Son yıllarda DNA araştırmaları üzerine yoğunlaşan gelişmiş ülkeler, çözdükleri şifreleri biyo teknolojik çalışmalarla geliştirip ürün haline getirerek Dünya’ya pazarlıyor. Gen şifreleriyle istedikleri şekilde ürün üreten uluslararası şirketler, milyarlarca dolar da para kazanıyor.

DNA dizi analizi ve biyo teknoloji araştırmalarının önemini geç fark eden Türkiye, TÜBİTAK öncülüğünde yeni kurulan laboratuar araştırmalarıyla aradaki farkı daraltacak çalışmalar yapmak istiyor. Ocak ayında TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gen Mühendisliği ve Biyo Teknoloji Enstitüsü bünyesinde açılan Biyo Güvenlik Seviye 3 (BSL3) Laboratuvarı’nın insan ve hayvan sağlığı için tehlike oluşturan bakteri, virüs, toksin patojen gibi yapılarla sistemli, kontrollü ve güvenli çalışmaların yürütülmesine olanak sağlaması hedefleniyor. Bunun yeterli olmadığını düşünen bilim adamları, üst güzey güvenlikli ve gelişmiş DNA dizi analiz laboratuarları kurulmasını, bu çalışmaların ve bilgilerin burada değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

DNA dizi analizleri üzerine çalışma yapan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Biyo Teknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Ahmet Okumuş, morfolojik kriterlerin kontrolünün genlerin DNA’larıyla ilişkili olması sebebiyle yöresel canlı ve gen kaynaklarına ilişkin yapılan çalışmaların ülke ekonomisi ve geleceği için büyük önem taşıdığını söyledi.

Türkiye’nin gen konusunda zengin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Okumuş, “Ülkemizdeki gen kaynakları, birçok toplumsal ve ekonomik sorunun çözümüne sebep olabilir. Gen kaynaklarının değerlendirilmesi de içlerindeki bilgilerin dizi analizleriyle alınmasıyla mümkündür. Islah metotlarımızı, iyileştirme çabalarımızı bu bilgiler ışığında yapabiliriz. Ancak şuana kadar ülkemizde DNA dizi analizi yapılmış bir tane canlı dahi yok. Biyo enformatik bilgilerimiz hep yurt dışına gidiyor. Bizim materyallerimiz ABD, Uzak doğu gibi ülkelere gönderiliyor, orada dizilişi yapılıyor. Dünya kadar para ödüyoruz. Türkiye’de DNA dizi analizlerinin yapılabileceği, bilgilerin dışarı sızdırılamayacağı üst düzey güvenlikli laboratuarlar arzuluyoruz. Uzmanlarımızın da sayısının artırılmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

"GEN AVANTAJIMIZI KAYBEDİYORUZ"

Sahip olunan gen zenginliğinin günden güne kaybedildiğinin altını çizen Prof. Dr. Okumuş, “Bitki veya hayvanların DNA’ları içinde saklı bilgimizi maalesef yurt dışına gönderiyoruz. ABD ve Çin’e gönderdiğimiz kurumlar da özelleşmiş merkezler. Bu merkezlere gönderilen gen kaynaklarımızın biyo enformatik bilgileri başkaları tarafından da kullanılabilir. Türkiye’nin geleceğinde için en büyük patent alacağımız yerleri biz yurt dışına vererek bunlardaki avantajlarımızı kaçırıyoruz. Bu bilgilerde her canlının bulunduğu bölgeye ilişkin bazı özellikler var. Kuraklığa veya hastalıklara dayanıklı genimiz yoksa gelecekte söz konusu bölgede bir daha bitki veya hayvan yetiştiremeyiz. Bu genlerin araştırıp enformatik bilgilere sahip olmak bu yüzden çok önemli.” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası