Ege Postası
Geri

Sındır:Darbe gibi bir gece yarısı operasyonuyla…

Radyo Egepostası’nda Adem Nakçı ile Gerçek Haberci programına katılan Bornova Eski Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır, çarpıcı açıklamalar yaptı. Aday gösterilmemesini, “Darbe gibi bir gece yarısı operasyonuyla Parti Meclisi’nde değişiklik yapılması beklemediğim bir şeydi” diyen Sındır, kongrelerde de kutuplaşma yaratılıp, istemese de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşı karşıya getirildiğini vurguladı.
Sındır:Darbe gibi bir gece yarısı operasyonuyla…
Haberler / Yerel Politika
28 Mayıs 2014 Çarşamba 14:53
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
EGEPOSTASI – Son yerel seçimlerde yeniden aday gösterilmeyen Bornova Belediye Eski Başkanı Kamil Okyay Sındır, seçim öncesi süreçte ve sonrasında yaşadıklarını, “Adem Nakçı ile Gerçek Haberci programında, Radyo Egepostası’nda anlattı.
Aday gösterilmemeyi beklemediğini belirten Sındır, “İyi bir beş yılı geride bıraktığımızı düşünüyorduk. En azından bir 5 yıl daha, ileriye dönük, gerek hizmetlerin, gerek yatırımların, Bornova kentini marka, ulusal ve uluslararası düzeyde bilinen bir kent yapabilmek adına, vizyonla, gelecek öngörüsüyle çalışmalarımızı sürdürüyorduk. Tabii ikinci dönemin devam etmesi gerektiği düşüncesiyle devam etmek istedik. Olmadı. Beklemiyorduk. Hatta adaylık konusunda parti meclisimizden çıkan karar sonrası, kendi adıma diyemem ama yapmak istediklerimizi bir dönem daha sürdürebilmek adına mücadele ettim. YSK’ya aday isimlerinin verilmesi sürecinde çabam sürdü. Kendi iç dünyamda öfke, kızgınlık, kırgınlık olsa da, egolarımı bir kenara bıraktım. Hatta bir de basın açıklaması yaparak bütün bu süreci, gerek genel başkanımızın, gerek beş kişilik aday belirleme komisyonunun, ardından MYK’nın tek aday olarak geldiğim sürede, Parti Meclisinde bir anda değişiklik yapılması, darbe gibi gece yarısı operasyonuyla şimdiki belediye başkanı olan arkadaşımızın adının onaylanması  beklemediğimiz bir şeydi ama sonuç itibariyle beş yıl kendi açımdan, kendi adıma söyleyebilirim, çok çalıştık, çok didindik. Halka hizmeti sosyal belediyecilik, sosyal devlet anlayışı ve yaklaşımıyla önde tuttuk. O nedenle, ikinci dönemde bunların devam etmesini  diliyorum” dedi.
Nakçı’nın “Kongrelerde hiçbir zaman delegasyona müdahil olmamanıza rağmen, kongrelerde adınız Kocaoğlu ile savaşıyor gibi göründü. Pişman oldunuz mu, keşke müdahil olsaydım dediniz mi” sorusunu yanıtlayan Sındır, şunları söyledi:



BU KONU ÇOK DERİN
“Bu konu çok derin… Siyaset öyle bir şey ki, ilçe kongrelerinde aday olan arkadaşlarımız mutlaka adaylık süreci sonrası seçimi kazanabilmek adına her türlü çabayı gösteriyor. Bornova’da Aziz bey belediye başkanıyken, rahmetli Piriştina’nın vefatı sonrası büyükşehir belediye meclisi kararıyla büyükşehir belediye başkanlığına geçişi, Bornova’da Sırrı beyin başkanlığı,sonrasında seçimde benim seçilmem bir süreçti. Örgüt içinde Bornova’da kutuplaşma oluştu. O dönemin ilçe başkanı arkadaşımızla örgütle, el ele kol kola iyi bir seçim çalışması yaptık. Ben atadan, dededen CHP’li ailenin gerdiyim. Bornova’nın CHP geçmişini, doğduğumdan beri takip eden, bilen biriyim. Ben göreve gelmeden önceki yapıların içinde olmadım. Üniversitedeki akademik görevim, bir meslek odasının 15 yıla yakın süre yöneticiliğini yapmış olmam, değişik dernekler, sivil toplum kuruluşları, Emek Platformu’nda sözcülük yapmış olmam nedeniyle aslında siyasetin tam da göbeğinde oldum. Siyaseti, toplumun ve devletin düzenini sağlamaya yönelik bir sanat olarak kabul edersek siyaset yapan bir kişiydim ama CHP’nin kendi iç dinamiklerinde yer almadım. Eski ilçe başkanı Ertürk Çapın benim arkadaşımdır. Ben aday yapıldığımda ilçe başkanıydı. Aday adayıyken, bir başka kişinin aday olması için çaba sarf ediyordu. Benim adaylığım gerçekleştikten sonra artık arkadaşlık ötesi bir durum vardı. Seçimi güzel bir başarıyla kazandık. Şuna getirmeye çalışıyorum. Aziz bey istemese bile onun müdahil olması için ona giden partililer oldu. Ben istemesem de benim müdahil olmamı isteyen partililer oldu. İki kutup yaratıldı. Başka nedenleri var. Bunun nedenlerine girmek istemiyorum. İstihdama yönelik nedenleri var aslında. Hiçbir ilçe kongresinde delege listesini alıp, tek tek arayıp oy talebinde bulunmadım. Hiçbir kongrede, belediye işçilerine, parti çalışanlarına, baskı hissi bile vermemeye azami özen gösterdim. Müdahil olmadığım kesindir. İki kongre yaşadık. Büyükşehir başkanımızla ben hep karşı karşıya getirildim. İstemesek de böyle oldu.”
 
DÜŞÜNDÜĞÜM OLDU
“Keşke gücü elime alsaydım diye düşündünüz mü” sorusuna Sındır, “Düşündüğüm oldu ama beş yıl önceye gidersem, yine asla çalışan üzerinde baskı yapmam, yapmadım da… Çünkü kendi kişiliğimle, düşüncelerimle, ideolojimle çelişir diye düşünürüm. Belki daha sıkı, daha farklı bir diyalog yaşamaya gayret ederdim, o kadar” diye yanıt verdi.
Sındır, belediyenin mali durumu, kadroyla ilgili söylentiler konusunda, şimidiki belediye başkanının ağzından hiçbir demeç duymadığını belirterek, “Duysaydım, nezaket kuralları içinde gereken yanıtı verirdim. Yaptığım basın açıklamasında, dedikodulara yönelik açıklama yapma gereği duydum. O dedikoduların belediyede çok yoğun dile getirildiğini öğrenince bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Bütün kadroları doldurmuşum, sayı artmış, gitmeden önceki birkaç gün içinde 160 kişi almışım gibi, saçma, yalan, asla gerçek olmayan dedikodular vardı. Buna yanıt verme ihtiyacı duydum” diye konuştu. 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası