EGEPOSTASI- Ege Postası Genel Yayın Yönetmeni Halil Solak, TR35 TV’de yayınlanan Haftanın Notları programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“CHP’DE YENİ SAYFA AÇILDI”
CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ına ilişkin açıklamalarda bulunan Gazeteci Solak, “Kurultay etkisiyle uzun yıllar konuşulacak. Bir genel başkan değişimi yaşandı. Kemal Bey’in devri bitti. Kemal Bey’in adalet yürüyüşü, İstanbul Maltepe’de yaptığı miting çok önemliydi. SADAT, TÜİK gibi kurumların önünde gitti. Muhalefeti akıllarda kaldı. Kurultayda söyledikleri de hafızalara kazındı ancak son yaptıklarıyla da dönemi üzücü bir şekilde sona erdi. CHP’de yeni bir sayfa açıldı vce genç bir oluşum oldu. Genç bir yönetimle oluşan PM’de MYK belirlenecek. PM’de ve YDK’da eski isimler geri planda kaldı. Bizi ilgilendiren İzmir’de PM’ye girenler, İzmir Milletvekilleri Deniz Yücel, Murat Bakan ve Gökçe Gökçen girdi. Selin Sayek Böke her ne kadar Ankara’dan başvurmuş olsa da İzmir’de 2 dönem vekillik yaptı. 2 tane de YDK’ya giren isim oldu. Ekincan Aksoy ve Özkan Tice YDK’ya girdi. Tice’nin YDK’ya girmesi sürpriz oldu” ifadelerine yer verdi.
"YEREL SEÇİMLER GENEL SEÇİMLERİN ANAHTARI"
CHP yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyareti sırasında Adnan Menderes Havaalanı’nda yaşanan izdiham çok konuşuldu. Karşılamaya ilişkin açıklamalarda bulunan Gazeteci Halil Solak, “İzmir il kongresinde Özgür Bey’e karşı sloganlar atılmıştı. Özgür Bey oraya geldiğinde de CHP’de önemli bir isimdi. Özgür Özel’de parti evladı Kılıçdaroğlu’da… Özel orada söyledi, bu partinin tapusu Mustafa Kemal Atatürk’ündür. Aradan 2 ay geçti, ne oldu? Özel, Genel Başkan olarak geldi ve İzmir’de izdiham yaşandı. Siyaseti dik duruşlu yapmanız lazım. İzmir aynı İzmir ama bir tarafta lafını kesiyorlar, diğer tarafa baktığımızda insan seli oldu, sıkışma tehlikesi yaşandı. Manisa’ya gittiğinde kalabalığa seslenerek önemli mesajlar verdi. Genel seçimin anahtarı yerel seçimlerdedir. Yerel seçimlere ilişkin önemli mesajlar verdi” ifadelerini kullandı.
“ASLANOĞLU’NA JEST”
Özel’in Manisa’da İzmir İl Başkanı Aslanoğlu’na yaptığı jesti değerlendiren Solak, “Bundan sonra parti içi mesele kalmadı cümlesi çok önemli. ‘Seçimden sonra bir hesaplaşma yaşanır mı? diye insanlar düşündü. Siyaseti nezaketen yaparsanız meyvelerini alırsınız. Kılıçdaroğlu’nu desteklemek en doğal hak. Ancak CHP’nin Grup Başkanı geliyor, delegelerle toplantı yapacaktı. İl Başkanlığı tarafından delegelere baskı yapıldığı iddia edildi. Böyle siyaset yapılmaz. Şimdi hepsi kara kara düşünüyor. Şenol Bey’in elini havaya kaldırması çok büyük bir jest. Zeyrek neyse Aslanoğlu da odur dedi ve birlik mesajı verdi. Özel deneyimli bir siyasetçi. Güzel bir görüntü ortaya çıktı” dedi.
KÜSKÜNLER GERİ DÖNER Mİ?
CHP’de küskünlerin geri dönebileceklerini ileri süren Gazeteci Solak, “Kemal Bey küskünlerle ilgili bir açıklama yapmıştı. Bolu Belediye Başkanı da bu küskünlerden biri. Zaman zaman genel merkezle ters düştü. Kemal Bey en başından önlemini alsaydı, ne kurultayda yaşananlar olurdu ne de koltuk fırlatılırdı. Seçimin ardından reaksiyon gösterseydi parti bu ayrışmayı yaşamazdı. Bu hareketler CHP’nin kurumsal kimliğine zarar verir. Ben küskünlerin döneceklerini düşünüyorum” diye konuştu.
YERELDE İTTİFAK OLUR MU?
31 Mart 2024 seçimleri için ittifak değerlendirmesi yapan Solak, “İmamoğlu ve Özel ittifaka yönelik mesajlar vermişti ancak Meral Hanım, net bir şekilde tavrını koydu. Akşener, ‘Kimseye kefil olmayacağız’ dedi. Genel seçimlerde ‘kazanacak aday’ çıkaracağız diyorduk. 13. Cumhurbaşkanı adayı seçimi kaybetti. Akşener, genel seçimlerin kaybedildiğini belirterek ittifaka kapıları kapattı. Siyasette 24 saat bile uzun ama Meral Hanım’ın ittifak istemediği çok açık” dedi.
“DEMOKRASİYE GÖLGE”
Kurultayda ‘telefon’ iddialarının demokrasiye gölge düşürdüğünü aktaran Solak, “Değişimden yana tek belediye başkanı Cemil Tugay , vatandaş ‘değişim’ istiyor diyerek Özel’e destek verdi. Programda 55 imzaya vurgu yaptı ve Özgür Özel’in üzüldüğünü belirtti. Özel'i 55 imzadan çok toplantıya katılımın az olması daha da üzmüştür, bu daha büyük bir ayıp. Bunlar olacak şey değil… Bu isimlere mülk değil parti. Kurultayda bir telefon iddiası var. Oy kullanmaya bir kişi gidiyor ve telefona çekiyor arkasındakine veriyor. Bunlar akla ziyan işler. Seçimden önce herkes kavga gürültü bekliyordu çünkü insanlar kurultaya kutuplaşarak gitti. Bu şekilde kurultaya gidildi ve kavga olmadı. Bir demokrasi havasında olduğu düşünülüyor ama bu iddialar demokrasiye gölge düşürür. Herkes CHP’deki delege yapısına dikkat çekerek değişim yaşanmayacağını söylüyordu ancak hepimiz yanıldık. Bundan önceki seçimlerde delege karar verici olsa da farklı boyutlar var. Yerel seçim öncesi kimse risk almaz dedik ama yanıldık. Cemil Bey’in bir açıklaması daha var; Genel Başkanın sorumluluk almadığını ve seçimin kaybedilmediği ifadelerine tepki gösterdi. CHP’de adamcılığın bitmesi lazım. Adamcılık bitmezse kan kaybeder ” diye konuştu.
ASLANOĞLU GERGİN
Şenol Aslanoğlu’nun Özgür Özel'in Manisa programında yer almasına ilişkin Solak, “Aslanoğlu biraz gergindi. Yüzünde tebessüm yoktu. Bunlar kaybetmenin değil mahcubiyetin göstergesi. Dik durarak birini savunabilirsiniz ama delege toplantısındaki baskı iddiaları doğruysa çok yanlış. Kılıçdaroğlu’nu desteklerken dik duruş sergilendi bunu kutlarız ama delegelere kendini anlatmaya gelen bir başkan adayının karşısında boş sandalyeler var. Bunlar unutulmaz” dedi.
“SİYASETİ DİK DURANLAR YAPSIN”
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın açıklamalarını değerlendiren Solak, “Serdar Sandal, mahalle seçimlerinde, ilçe ve il kongresinde Kemal Bey ile siyaset yapacağını açıkladı. 'Kılıçdaroğlu’na ahde vefam var' dedi. Bu bir dik duruştur. Sizi o koltuğa layık gören insana sırt dönemezsiniz. Kurultayda ikinci turda 200’e yakın delege taraf değiştirdi. Siyaseti dik duranlar yapsın. Sandal, bir koltuk uğruna Kılıçdaroğlu’nu satmadı. İkinci turda da açık açık Kılıçdaroğlu’na oy verdiğini açıkladı.” dedi.
"YARGISAL DARBE OLARAK NİTELENİYOR"
Yargı krizine ilişkin açıklamalarda bulunan Solak, "TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekil seçildikten sonra yemin ederek görevine başlaması gerekiyordu. AYM bir hak ihlalinin olduğunu söyledi. İstanbul 13. Ceza Mahkemesi ise bu işi Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise, dosyayı inceledi ve Yerel Mahkemenin kararını uygun buldu. AYM'nin ihlal kararının uygulanmamasını hükmetti. Yargıda bir çatışma yaşandı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, AYM'nin olumlu yönde oy kullanan üyeler hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Bu Türkiye'de bir ilk. Muhalefet bir yargısal darbeden bahsediyor. Muhalefet anında reaksiyon göstererek kamuoyu oluşturdu. Bu yenilir yutulur bir olay değil. Bir tarafta iktidar bir tarafta muhalefet atışıyor. Atışmayı bırakıp, bu olayın üzerine gidilmesi gerekiyor. Ceza dairesi en üst makamın verdiği kararı sorgulayıp suç duyurusunda bulunuyor. Olacak şey değil... 24. Dönem CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, "Yargıtay AHİM kararlarını tanımıyor. Yargıtay bana kalırsa sadece siyaseti tanıyor" dedi. Yargısal aktivizm diyerek işin içinden çıkamazsınız. Her tarafta savaş varken, ekonomik kriz meydana gelmişken yeniden bir krizin önüne geçilmeli. Hukukçular Anayasa'da ne yazıyorsa ona göre kararlar vermeli" dedi.
"SİNDİRME SOPASI, YARGI TEHDİDİ"
Anayasa Mahkemesi (AYM); “Sansür Yasası” olarak bilinen Dezenformasyon Yasası’nın ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçuna hapis cezası verilmesini öngören maddesinin iptali talebini, oyçokluğu ile reddetmesini değerlendiren Gazeteci Solak, "Bu yasa Meclis'ten geçerken, sosyal meydayı işaret ettiler. Ancak son günlerde gazetecileri bu yasa kapsamında gözaltına aldılar. Tolga Bey 5 gün tutuklu kaldı. Burada istenen gazetecilerin elini kısıtlamak, önünü tıkamak. Kimse haber yapmasın, yargı karar vermesin istiyorlar. Nereye gidecek bu iş? Ben bunun baskı bir aracı olarak görüyorum. Bu yasanın yargı tehdidi ve bir sopa olarak kullanıldığını, amacın sindirmek olduğunu düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
"AK PARTİ YEREL SEÇİM HARİTASINI BELİRLİYOR"
AK Parti'nin yerel seçim için hazırlıklara başladığını ve adaylık ücretlerinin belirlenmesine yönelik açıklamalarda bulunan Solak, "AK Parti saha çalışmaları yapıyor ve bir kamp yapacak. İl Başkanlığı ve teşkilat üyelerinin buluşacağı bir kamp yapıyor. Bu kampta yerel seçimin yol haritası belli olacak. Vekillerin adaylık başvuru yapmaması istendi. 19 Kasım günü de dijital temayül yapılacağı aktarıldı. Bu da çok önemli" dedi.
"BİR TANE KADIN YAZMADILAR"
AK Parti İzmir'in 'A takımı'nı değerlendiren Solak, "Kadroya baktığım zaman hepsi tecrübeli. Ancak 15 kişilik yürütme kuruluna 1 kadın yazılmamış. İzmir gibi bir yerde siyaset yapıyorsunuz ama kadınları yürütme kurulana yazmıyorsunuz. Bir tane kadın il başkan yardımcısı olmaması benim dikkatimi çekti. İzmir'de bu şekilde olmaz. AK Parti'de çok değerli kadın partililer var, ancak İl Başkanı Bilal Saygılı değerlendirmemeyi tercih etmiş" diye konuştu.