EGEPOSTASI - Can Radyo’da Gökhan Kafalı’nın sorularını yanıtlayan Gümrükçü “Cumhuriyet Halk Partisi demokratik geleneklerin oturduğu bir parti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir tüzüğü var. O tüzük diyor ki, İlçe Başkanı grubun başkanıdır. Yani Belediye Başkanı ve meclis üyesinin siyasi olarak üzerindedir. Siz siyasi olarak üzerinizde olan otoriteyi kamu gücünü kullanarak şekillendirmeye çalışırsanız, diğer arkadaşlarınızdan bir farkınız yoktur" diyerek belediye başkanlarının örgüte mücadelesine tepki gösterdi. Gümrükçü konuşmasına söyle devam etti; “Belediye Başkanı olacak kişilerin kendisine akın birisini ilçe Başkanı olması durumunda kendisi bir daha dönem yeniden aday olması için bir avantaj sağlayacağını mantığı oluşuyor olabilir, ya da kendine göre, şekillendirme noktasında örgütün reflekslerini yok etme, tepkilerini ortadan kaldırma, belediye de nasıl tek başına iktidarsa, orada her söylediği oluyorsa, parti örgütünden de aynı tek sesliliği getirme çabası olabilir.
İLÇE BAŞKANI GRUBUN BAŞKANIDIR
Böyle bir çaba olabilir ama bu anlayışın Cumhuriyet Halk Partisi ile bir ilgili yoktur, Cumhuriyet Halk Partisi'nin çoğulcu bir siyasi parti, demokratik geleneklerin oturduğu bir parti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir tüzüğü var. O tüzük diyor ki, ilçe başkanı grubun başkanıdır. Yani belediye başkanı ve meclis üyesinin siyasi olarak üzerindedir. Siz siyasi olarak üzerinizde olan otoriteyi kendi ekonomik gücünüzle şekillendirmeye çalışırsanız, başka arkadaşlarınızdan bir farkınız yoktur. Ve bu CHP içerisinde mücadele edilmesi gereken bir liberal sapmadır. Sol mantıkta böyle bir şey yoktur. Örgütü kamu gücü ile şekillendirmek solculuğa aykırıdır. Ve bunu kim yaparsa yapsın yanlış yapıyor.
KAMU GÜCÜ İLE ÖRGÜTÜ ŞEKİLLENDİRMESİNLER
Elbette ki belediye başkanları kendisi ile birlikte hareket edecek arkadaşların olmasını ister, tüzüğümüzde belediye başkanlarının kongrelerde kullanacağı bir oyu var. Cumhuriyet Halk Parti'li belediye başkanlarının açıkça kamuoyu önünde CHP rozeti ile CHP siyasetini yapması biz arzuluyoruz. O da doğru, ama siyaseti parti içine uzattığın zaman o bir oyun ötesinde, kendi arkadaş grubunun ötesinde, kamu gücü ile şekillendirmeye çalıştığın zaman, CHP etiğine, ideolojisine aykırı davranmış olursun… Biz 15 yıldır maalesef bunu yaşadık. 3-4 tane belediye başkanı değişti, 4-5 ilçe başkanımız değişti, bu tartışma ortamı hep devam etti. Son 1-1,5 yıldır dışa yansımayan bir süreç var. Bu süreçti bozmaya yönelik yapılacak her hareket Cumhuriyet Halk Partisi'ne zarar verir. Ben buradan bu çaba içerisinde kim varsa, onları da uyarıyorum. Yapmayın, elinizdeki ekonomik gücü ile siyaseti şekillendirmeye çalışmayın... Bunun zararını hem siz çekersiniz, hem de Cumhuriyet Halk Partisi… Örgütün buna izin vermemesi gerekiyor. Belki kısa vadede siz kazanabilirsiniz ama uzun vade de parti kaybedecektir.”
CHP’de yapılan delege seçimlerinde örgüt içinde yaşana rekabete değinen İlçe Başkan Gümrükçü sözlerine söyle devam etti; “6 Temmuz 2014’de göreve geldik. Geldikten sonra 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimi, 7 Haziran'da genel seçimi geçirdik. Arada da parti için bir ön seçim geçirdik. Burada aktif olarak görmediğimiz arkadaşlarımızın, mahalle delege seçimlerinde bir anda aktif olduğunu, aktif olan arkadaşlarımızın sayısının bir anda arttığını ve delege olabilmek için birbirleriyle yarıştığını gördüm, bunu bana söylediklerinde inanmamıştım, demek ki oluyormuş. Şimdi parti içinde olan bu dinamizmi biz CHP olarak, dışa karşı yerel seçimlerde ve genel seçimlere verdiğimizde başarılı olacağız.
PARTİ İÇİNDE HARCANAN ENERJİ İKTİDAR İÇİN HARCANSA…
CHP çok güçlü bir örgüt, bunu hep söylüyoruz. Çiğli’de 9800 kayıtlı üyemiz var, bu üye ilçe başkanın seçmek için 400 kişiye indireceğiz. Orada "Ben de ilçe başkanını seçmek istiyorum, ilçe yöneticisini seçmek istiyorum ve bunun için delege olmak istiyorum” diyebilmek için büyük bir yarış içinde oluyor. İki listeli yerlerde harcanan enerji parti dışında harcansa, Cumhuriyet Halk Partisi en az yüzde 10 yüzde 20 de mevcut oyunun üzerine koyar. İnşallah bu enerji önümüzdeki günlere yapılacak erken seçime de yansır, Cumhuriyet Halk Partisi'nin oylarının 20’den 30’lara 35’lere çıkarmanın mutluluğunu yaşarız.
KAMU GÜCÜ İLE ÜYENİN OYUNA İPOTEK KONMAK İSTENİYOR
Bir siyasi parti düşünün, maalesef, delege seçimlerinde üyeler birbirlerine "Bize oy verirsen sana şöyle fayda sağlarım, sana iş veririm, seni şu noktaya taşırım" gibi siyasi rüşvet diyebileceğimiz anlayışlar geliştirsin, ya da bir siyasi parti düşünün ki, siyaset adına kamu gücünü elinde tutanlar ya da o kamu gücünü kendi üyeleri için tahdit unsuru olarak kullansın. Ya da bir siyasi parti düşünün ki, orada üyelerin oylarına çeşitli yollarla ipotek koymaya çalışsın, bunun adı da parti içi demokrasi, parti içi seçim olsun. Burada çok eksik, çok yanlış noktalar var. Biz kendi arkadaşlarımız konuşmalarda uyarıyoruz, uyarmaya da devam edeceğiz. Yanlış yapanın da gerekli cezayı alması için elimizden geleni yapacağız.
ÜYE KRİTERE GÖRE DEĞERLENDİRME YAPSIN
Bunlar olmaması gereken şeyler. Biz parti içinde demokratik bir seçim yapıyoruz. Burada üye elbette bir taraftan yana olacaktır, ona kimsenin söyleyeceği bir şey yok. Üye kağıdı eline aldığında mutlaka bunu değerlendirecektir. Biz şunu istiyoruz, objektif kriterlere göre değerlendirme yapsın. Halktan aldığı yetkiyi kendi çıkarlarınıza göre değil de, gerçekten aklınıza göre, bilginize göre, birikiminize göre, ideolojinize göre değerlendirin. CHP'nin yararına kim daha fazla katkı koyacaksa, kim daha fazla çalışabilecekse, yetkinizi ondan yana kullanın. Maalesef toplumda 12 Eylül sonrası başlayan bozulma CHP içerisinde de yansımasını buluyor. Bu yansımalarla mücadele etmek bizim görevimizdir.
DEVLET BAHÇELİ TAYYİP ERDOĞAN’IN YARDIMCISI GİBİ
Genel seçimden hemen sonra MHP’nin tavrını değerlendiren Gümrükçü; MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yüklendi. Bahçeli'nin ne yapmaya çalıştığını anlayamadığını söyleyen Gümrükçü şunları söyledi: "MHP’nin bu topluma söyleyeceği bir şey kalmadığı için her şarkı nakaratını, her seçimden sonra söylüyor. Artık insanların bunlarla ilgilendiğini zannetmiyorum, çünkü her seçimden sonra AKP’ye karşı seçim bitince AKP’den yana. Her seçimden sonra PKK’ye karşı ama seçimden sonra başka türlü oluyor. Yani bu Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ne yapmak istediğini kendisinin sorgulaması gerekir. MHP’nin varlık sebebi n? Onu da artık bizim görmemiz gerekir. Türkiye’nin bağımsızlığını savunmuyorsa, birliğine zarar verecek hamleler yapıyorsan, herhangi bir çözüm önerin yoksa, bir ekonomik politikan yoksa, orada da Cumhuriyet Halk Partisi'ni taklit ediyorsan, iktidar partisi ile de gizli gizli el altından iş tutuyorsan, sen niye varsı? İnsanlar oyu sana AKP’ye destek vermen için mi atıyo? İnsanlar size MHP olarak kendi politikalarını sürdürmeniz için oy veriyor. Bunu bütün MHP’li ve MHP’ye oy veren arkadaşların sorgulaması gerekiyor. Diğer siyasi parti liderlerinin ne yapmaya çalıştığını anlayabiliyoruz.
BAHÇELİ MHP’DEN SORUMLU BAŞBAKAN YARDIMCISI GİBİ…
Ben MHP’nin ne yapmaya çalıştığını anlayanaydım. Anlayan varsa, bana da anlatsın. Meclis Başkanlığı seçiminde, Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildiğinde, türbanla ilgili kanun değişikliğinde aynı şeyleri yaptı. Bir siyasi parti var, ama bu siyasi partinin ne yaptığını anlayamıyoruz. Kimse söylediğimi yanlış anlamasın ama, Devlet Bahçeli sanki Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımcısı gibi… Ya da MHP’den sorumlu Başbakan Yardımcısı gibi davranıyor. Bunu da bir siyasi partiye yakıştıramıyoruz. MHP’nin baraj sorunu olduğu dönemlerde CHP’liler baraj altında kalmasın diye MHP’ye oy verdi, ama o her zaman ki gibi AKP’nin peşinden koşmaya devam etti. Buna bir dur demek lazım."
POLİTİKA
Sayfa başına git
